Eğitim Kurumları ve Anne Baba Okulu

Çocuklarımız zamanla büyümekte ve her geçen gün yeni şeyler öğrenmektedir. Günümüzde eğitimin genel olarak okullarda çocuklara verilen bilgiler olmadığı ve eğitimin tüm yaşamı kapsadığı genel bir kural olarak kabul edilmiştir. Yani diğer bir ifade ile eğitim anne karnında başlayıp mezara kadar uzanan bir süreç olarak kabul edilmektedir. Bu süreçte en önemli kısım eğitim kurumlarıyla beraber aileler yani anne babalar olmaktadır.

Çocukları incelediğimizde anne karnında başlayan ve 20’li yaşlara kadar sürekli artarak devam eden bir eğitim sürecinden bahsedebiliriz. Burada iyi bir aile ortamında yetişen çocukların daha başarılı olduğunu artık herkes biliyor. Peki, aile ortamını daha iyi hale getirmek ve eğitim başarısını tüm öğrencileri dâhil ederek geliştirmek için neler yapabiliriz?

Burada eğitim kurumları, sivil toplum kurumları ve yerel yönetimlerin olayları seyretmek ve akışı içinde izlemek yerine sürece müdahil olarak düzenleyeceği birçok etkinlikten bahsedebiliriz. Üzülerek belirtmeliyim ki yapılan etkinliklerde görünüyor ki, sorun oluşturduğu düşünülen veya gözlenen çocuklara yönelik tutum ve davranışlar geliştirilmektedir. Bu tutum ve davranışlar durumu istenilenin aksine daha da büyütmektedir.  Yani üretilen çözümlerin pek çoğu bataklık bir bölgede yaşarken rahatsızlık duyduğunuz sivrisineklere karşı bir mücadele gibi olmaktadır. Burada kesin çözüm sivrisineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutmak olmalıdır. Bataklık kuruduğunda sivrisineklerde ortadan kaybolacaktır.

Eğitim dünyası içinde aile kurumunu düzenler ve yatırımı buraya yaparsak çocuklarımızdaki pek çok olumsuz özelliğin kendinden ortadan kaybolduğunu göreceğizdir. Eğitim kurumları gerek kendi başarıları gerekse toplumsal başarılar için ailelere yönelik aktivitelerini artırmalı ve yapabilirlerse bu çalışmalarda uzmanlardan profesyonel olarak yardım almalıdırlar.

Bu yardımın eğitim kurumları için yararlarına bakacak olursak reklam kampanyaları, veliler ile olan ilişkilerin geliştirilmesi, öğrenci başarılarında ölçülebilir artış, kurum imajında pozitif etki gibi maddeler sayılabilir. Öğrenci-öğretmen, öğrenci-öğrenci, öğretmen-veli, yönetim-öğretmen, yönetim-veli ve yönetim öğrenci ilişkilerindeki pozitif gelişmeler eğitime daha uygun bir kurum yapısı sağlayacaktır.

Bu eğitim süreçleri sonucunda çalışanları, öğrencileri ve velileri ile bir bütün haline gelecek kurumlarda başarıda önlenemez bir son olacaktır. Ayrıca öğretmen ve velilerden oluşturulacak bir grup ile bu çalışmalar kopyalanarak uzun süreli kullanılabilir hale getirilebilecektir. Yani sürekliliği ve devamlılığı olan bir süreç oluşturulabilir. Bu süreç sonucunda kuruma olan bağlılık ve aidiyet artacağı için kurumun gelişim ve devamlılığı da garanti altına alınmış olacaktır.

Bu tür maddeler öğrenci, öğretmen ve velilerin gözünden de bakılarak dile getirilebilir. Hepsinde de değişmeyecek en büyük madde eğitim ana gündemi olan başarı ve iyi yetiştirilmiş bireyler olacaktır.