Aslı ile Kerem Hikayesi ve Gerçeklik Terapisi

Aslı ile Kerem hikayesi Türk Halk Edebiyatı’nın en önemli öğelerinden biridir. Anonim bir eser olan hikayede Türk topluluğunda yer alan bir beyin oğlu Kerem ile bir kesiş bir babanın kızı olan Aslıhan arasında geçen bir aşk hikayesi ele alınmaktadır. İlk olarak sözlü edebiyatın bir türü olması hasebi ile zamanla dilden dile aktarılarak günümüze gelmiştir. İlerleyen zaman içinde ne kadar yazılı hale getirilmiş olsa da bu döneme kadar kulaktan kulağa yapılan aktarımlarda orijinal hikayenin çokça değişmelere uğradığı düşünülmektedir. Uzun bir hikaye olması ile Türk diyarlarında farklı bölgelerde farklı şekillerde dile getirildikleri kayıtlı durumdadır. Ama hikayede değişmeyen kesin durumlar vardır ki Aslıhan ile Kerem birbirlerine aşık iki gençtir, Aslıhan’ın babası birbirlerine kavuşmalarını engellemektedir ve bu dünyada bir türlü kavuşamamaktadırlar.
Anonim edebiyatta yer alan hikâye ve eserlerin en önemli özelliklerinden birisi de ortaya çıktığı toplumların psikolojik alt yapısını ortaya koymasıdır. Bu alanda atasözleri, ninniler, hikâyeler ve efsaneler toplulukların psikolojik alt yapısı ve dinamiklerini büyük miktarda ortaya koymaktadır. Çünkü insanlar yasadıkları toplumun yapısı ve davranışları ile kendi kişiliklerini ve psikolojik dinamiklerini ortaya koyar ve oluşturdukları edebiyat ürünlerine de ister istemez bunu yansıtırlar.
Bu konuyu Yasti şu şekilde dile getirmektedir; Atasözleri milletlerin yaşayışlarını, tecrübelerini, deneyimlerini ve dünya görüşlerini görmemiz açısından son derece önemli kaynaklardır. Bir milletin evrene ve kendisine bakışını belirleyen, toplumun ortak bilincinin ürünü olarak ortaya çıkmış zengin bir dil hazinesidir. Ait oldukları milletlerin sosyo-kültürel yapısının oluşum ve gelişim süreçleri hakkında da bizlere ipuçları verir (Yastı 2006, s.336). Yasti`nin burada atasözleri ile ilgili sözlerini tüm anonim edebiyatı ürünleri içinde ayni şekilde ele alabiliriz. Bu açıdan bakıldığında da bu yüzden anonim edebiyatı ürünlerinde bol olarak psikoloji malzeme bulunabileceği görülmektedir. Ayni şekilde Tanrikulu´nun atasözleri ile ilgili yaptığı çalışmalarda 53 atasözünden yararlanmış ve Türk anonim edebiyatının bu yöndeki zenginliğini ortaya koymuştur(Tanrikulu, 2011).
Ayrıca bu alanda yapılacak çalışmalarda toplumlarda görülmesi muhtemel ruhsal ve psikolojik rahatsızlıklarda ortaya çıkarılabilir. Çünkü toplumun çok büyük bir bölümü bu eserlerle büyümekte ve bu eserlerde yer alan psikolojik etmenler toplumun bireylerinde de görülmektedir. Çünkü kişilik oluşumunda etkili olan 0-6 yas arasında anonim edebiyat ürünlerine bireyler sıkça maruz kalmaktadır. Özellikle toplumda aşk anlatılırken Aslıhan ile Kerem, Leyla ile Mecnun. Tahir ile Zühre, Yusuf ile Züleyha gibi anonim edebiyat eserlerine sıkça başvurulmakta ve bu büyük aşklar dile getirilmektedir. Bu ürünlerden köken olarak Türk topluluklarından ortaya çıktığı düşünülen eser Aslıhan ile Kerem’dir. Diğer eserler Arap ve Acem edebiyatından köken almaktadır.
Yapılan birçok çalışma anonim edebiyat eserlerini psikolojik yönden incelemekte ve değerlendirmelerde bulunmaktadır (Jones 2007, s.104-115, Saydam 1997). Tüm anonim edebiyat eserlerinde psikolojik unsurların varlığı Freud’dan bu yana belirtilen bir durumdur (Kurt 1991, s.5). Bu anlamda Türk Anonim Edebiyatının en önemli eserlerinden Aslıhan ile Kerem´in gerçeklik terapisi açısından incelenmesi, toplumdaki ilişkilerin ve davranışlarının değerlendirilmesi konularda yol gösterici olacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Miller-Tiedeman’ın Yaşam Boyu Kariyer Teorisi ve Karar Verme Süreçleri

Kariyer Danışmanlığı ve Etik

Aile İçi İletişimde 10 Altın Kural