İlişkilerde Gerçek Olmayan İnançlar
Aşk doktoru lakabıyla ünlenen ve günümüzde yaşayan en önemli aile danışmanlarından Dr. John Gottman çiftlerle görüşlerinde evlilik ve ilişkiler arasında birçok yanlış anlayışın yerleştiğini ve bunların durumu daha da kötüye götürdüğünü fark etmiş. Bu yanlış inançlar evlilik sürecinde bireyleri fazlasıyla yormakta ve evlilikte yaşanan bazı sıkıntıların temelini oluşturmaktadır. Henüz evlenmemiş olan bekar veya nişanlı bireylerin dikkat etmesi gereken bu yanlış inanışlar şu şekildedir;
A.)İletişim Kurmak: Evlilikler yalnızca duyarlı bir iletişim kurmayı
öğrenerek kurtarılabileceği görüşüdür. John Gottman iletişimin
önemini ileride belirteceğimiz şekilde vurguluyor. Ama bunun tek başına yeterli
olmadığını zamanla durumun eski haline gelebileceğini, hatta farklı
pekiştirenlerle daha da kötü olabileceğinden bahsediyor.
B.)Nevrozlar ya da Kişilik Sorunları Evlilikleri Yıkar: Takıntılı
insanların evliliğe uygun olmadığını varsayımı dünyanın her yerinde yaygın bir
düşüncedir. Ancak araştırmalar sıradan nevrozlarla sevgisizlik arasında çok
zayıf bir bağlantı bulmuştur. Bu durumda J. Gottman’ı şu sonuca ulaştırıyor:
“Mutlu evliliğin anahtarı “normal” bir kişiliğe sahip olmak değil, uyumlu olacağımız birini bulmaktır.”
C.)Ortak İlgi Alanları Sizi Bir Arada Tutar: İlişkideki her şey
bireylerin ilgi alanlarını paylaşırken nasıl etkileşim kurduklarına bağlıdır. Bazı
ilişkilerde ortak alanlar çiftlerin ilişkisini kuvvetlendirirken bazılarında
daha ciddi problem çıkabilir. Örneğin sağlıklı bir ailede aynı hobi yapılırken
olumlu pekiştirenler kullanılırken, sağlıksız bir ailede “O iş öylemi mi
yapılır, salak, geri zekâlı…” gibi olumsuz ifadeler daha çok yer alır.
D.)Al Gülüm, Ver Gülüm: Bazı uzmanlar nazik söz söyleme, hediyeleşme vb. hareketlerin aslında
çiftler arası yazılı olmayan bir anlaşmanın maddeleri olarak görürler. Mutsuz
(sağlıksız) ilişkilerde ise bu işin çetelesi tutularak tartışma esnasında bu
konularda dile getirilmektedir. Bu durumda ilişkideki gerilimi bir üst safhaya
taşımaktadır.
E.)Çatışmadan Kaçınmak Evliliğinizi Çökertir: Yaygın diğer bir
inanışa göre çiftler çatışmadıkları sürece evlilikleri tam anlamıyla yolunda
gitmiyor demektir. Burada önemli olan nokta çiftlerin tartışma şekilleridir.
Kimi çiftler karşılıklı çatışma yoluyla tartışabilirken, bazıları da
olabildiği kadar tartışmalardan kaçınabilir. Burada önemli olan tartışma
şekilleri değil çiftlerin işine yarayıp yaramamasıdır. Eğer çiftler tartışma
yollarında anlaşırlarsa bu konudaki sorun rahatlıkla çözülebilinir.
F.)Kaçamak İlişkiler Boşanmanın Temel Nedenidir: John Gottman burada işin aslında tersi şekilde
olduğunu ve çiftler arasında zayıflayan ve/veya kopan bağların her iki tarafı da
evlilikte bulamadıkları şeyleri bir başka kişi veya kişilerde aramasına neden
olduğunu belirtiyor.
G.)Erkekler Biyolojik Olarak Evliliğe Uygun Değildir: Erkeklerin
yaratılış gereği aldatmaya daha yatkın olduğu yönündeki görüşe J. Gottman karşı
çıkmakta ve bunun cinsiyetten çok fırsata bağlı olduğunu dile getirmektedir.
California Üniversitesinden Dr. Annette Lawson’un çalışmalarının da buna örnek
göstermektedir. Lawson’un çalışmaları kısaca kadınlarının iş hayatına
girdikleri günden bu yana eşlerini aldatma oranlarının arttığını
belirtmektedir.
H.)Erkeklerle Kadınlar Farklı Gezegenden Gelir: Çok satan bir kitapta kadınlar Venüs’ten erkekler
Mars’tan gelir ve farklı oldukları için tartışır şeklindeki görüşü J. Gottman
şu şekilde cevap vermektedir: “Cinsiyet farklılıkları evlilik sorunlarına
katkıda bulunabilir, ama neden olmaz.”
Unutmayınız bu tür gerçek dışı inançlar evlilikten önce gerçek olmayan ve olamayacak beklentileri doğurmaktadır. Doğru yola yanlış inançlarla varılamayacağı için evlilik öncesinde ve nişanlılık sürecinde çiftlerin birbirlerinden beklentilerini dile getirmeleri ilişkilerinin geleceği için anahtar rolünde olacaktır.
Unutmayınız bu tür gerçek dışı inançlar evlilikten önce gerçek olmayan ve olamayacak beklentileri doğurmaktadır. Doğru yola yanlış inançlarla varılamayacağı için evlilik öncesinde ve nişanlılık sürecinde çiftlerin birbirlerinden beklentilerini dile getirmeleri ilişkilerinin geleceği için anahtar rolünde olacaktır.
Aile ve Çift Danışmanı
Recep TURAN
Yorumlar
Yorum Gönder